Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | sağ kalan | survivor i. | ||
There were no other survivors. Başka sağ kalan yoktu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | sağ kalan | survivor i. | ||
Mary is the only survivor of the plane crash. Mary, uçak kazasından sağ kalan tek kişidir. More Sentences |
||||
Genel | sağ kalan | surviving s. | ||
I'm the last surviving member of my family. Ben ailemin sağ kalan son üyesiyim. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | sağ kalan | surviver i. | ||
General | ||||
Genel | sağ kalan | survivable s. | ||
Genel | sağ kalan | obstinately zf. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | sağ kalan | vivor (survivor) i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | sağ kalan kimse | survivor i. | ||
Genel | sağ kalan kimse | overliver i. | ||
Genel | sağ kalan kimse | outliver i. | ||
Genel | sağ kalan birey | survival i. | ||
Genel | sağ kalan hayvan | survivor i. | ||
Law | ||||
Hukuk | sağ kalan eş | surviving spouse i. | ||
Politics | ||||
Siyasal | (ingiltere'de) avam kamarasında konuşmacının sağ tarafında kalan ön sıra | treasury bench i. | ||
Anatomy | ||||
Anatomi | beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop | vermis cerebelli i. | ||
Anatomi | beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop | vermis i. | ||
Anatomi | beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop | worm i. | ||
Anatomi | vena kava açıklıkları arasında kalan sağ atriyum bölümü | sinus venosus i. | ||
Baseball | ||||
Beysbol | sahada orta alan ile sol veya sağ saha oyuncusu arasında kalan iki alandan her biri | alley i. | ||
Theatre | ||||
Tiyatro | yüzü seyirciye dönükken oyuncunun sağ tarafında kalan sahne kısmı | right stage i. | ||